Ramazan Ayı Hoş Geldin

Ramazan Ayı Hoş Geldin

Bu yıl ramazan ayı 27 Mayıs cumartesi günü başlayıp, 25 haziran Pazar günü sona erecektir. Ramazan ayının toplumsal hayatımızda önemli bir yeri vardır . Önemiyle birlikte hayatımız da bazı değişiklikler olacaktır. Oruç tuttuğumuz zaman; uyku düzenimizde ve yeme-içme düzenimizde meydana gelecek değişiklikler örnek verilebilir. Bu değişiklikler çalışma ve sosyal hayatımızla içi içe olan değişikliklerdir. Bu yazımızda size birkaç öneriden bahsedeceğiz.

Ağır yiyeceklerden uzak durmak önemli

Özellikle sahuru hafif ancak besin değeri yüksek olan yiyecekler ile geçirmeliyiz. Sindirimi zor besinler şişkinliğe sebep olabilir. Şişkinlikte bizim az yememize sebebiyet verir ve çabuk acıkırız. Daha uzun süre tok kalabilmek için sindirimi kolay, şişkinliğe sebebiyet vermeyen besinleri tercih etmeliyiz.

Ara öğünler ile enerji depolayalım

İftar ve sahur arasında kalan zamanda ara ara kuruyemiş gibi besinler ile ara öğünler yaparsak vücudumuza ekstra enerji sağlamış oluruz ve daha dinç hissederiz.

Sıvı ihtiyacımızı karşılayalım

Ramazan ayı bu yıl da yaz aylarına denk geldi. Terleme gibi faktörler yaz aylarında vücuttaki etkinliğini arttırır. Buda vücudumuzun sıvı kaybetmesine sebep olur. Sıvı dengemizi korumak daha uzun süre susuzluğa dayanmak amacıyla iftar ve sahur arasında, ihtiyacımız olan sıvıyı almalıyız. Sıvı alırken günlük sıvı ihtiyacının tamamının sahurda alınmamasına dikkat edelim. Sıvı gıdalar iftar ve sahur arasında yavaş yavaş alınmalıdır.


Genel bir yanılgı olarak çay, kahve, gazlı içecek ve türevlerinin tüketiminin su ihtiyacımızı karşılamada bize yardımcı olacağını düşünülmektedir. Halbuki aksine çay, kahve, gazlı içecek ve türevleri tüketmek su ihtiyacımızı karşılamak  yerine susuzluğumuzu arttırabilir. Sıvıyı karşılamanın yolu olarak; çay, kahve, gazlı içecekler vb. yerine; su, süt ayran gibi içecekleri tercih etmeliyiz.

Uykumuzdan geri kalmayalım

Ramazan ayında uyku düzenimizi altüst edecek iki türlü yanlışa değinelim. Bunlardan birisi sahura tekrar kalkmamak için sahuru bekleyip uyumamak ve sahurdan sonra uyumaktır. Sahuru beklemek yerine iftardan sonraki geç saatlere kalmadan sahura kadar en azından 1-2 saat uyumak fizyolojik açıdan yararlı olacaktır. İkinci yapılan genel bir yanlış ise sahura hiç kalkmadan uyumak ve iftarda beslenmek. Bu da yeterli besini alamamamızı sağlayacağından vücudumuzu olumsuz etkileyecektir.

Çalışırken dikkatsizliğe dikkat edelim!

Açlık ve susuzluk düzeyimiz arttığı zaman vücudumuzda oluşacak fizyolojik değişimlerin, halsizlik ve dikkatsizlik gibi etkileri olabilir. Bu etkiler iş kazalarına sebebiyet verebilir. Oruçlu olduğumuz dönemde çalışırken, kaza ihtimalinin artabileceği bilincinde olursak ve standart iş güvenliği tedbirlerinin yanında dikkatli olmaya ek olarak ekstra dikkatimizi artırırsak daha güvenli bir çalışma sağlamış oluruz.

Herkese kazasız günler, hayırlı ramazanlar dileriz.
 

Şirketiniz ile ilgili ön çalışmayı yapıp,

en kısa sürede geri dönüş yaparak sizlerle tanışmak isteriz.

Tıklayınız